Cumhuriyet
ATATÜRK DİYOR
Kİ!
Cumhuriyet
Cumhuriyet rejimi
demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk,
o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya
koymalıdır. 1933 (Afetinan, Atatürk Hakkında B. H., S. 251)
Cumhuriyet düşünce
serbestliği taraftarıdır. Samimî ve meşru olmak şartiyle her fikre hürmet ederiz.
Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muarızlarımızın insaflı olması lâzımdır.
1923 (Atatürk'ün S.D. III, S. 71)
Cumhuriyet ahlâki
fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. 1925 (Atatürk'ün S.D.
II, S.231)
Türk milletinin
tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir. 1924 (Atatürk'ün
S.D. III, S. 74)
Cumhuriyet, yeni
ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu
kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni
bir hayatın müjdecisi olmuştur. 1936 (Atatürk'ün S.D. I, S. 372)
Bugünkü hükûmetimiz,
devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı
bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet
ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet
hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı
olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. 1925 (Atatürk'ün
S.D. II, S. 230)
Son senelerde milletimizin
fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin
ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görünüşe düşkün insanlar olduğunu
pek güzel ispat etti. Milletimiz haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini hükûmetinin
yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeğe muvaffak olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye lâyık olduğunu eserleriyle
ispat edecektir.
Türkiye Cumhuriyeti
mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır. 29 Ekim 1923 (Nutuk II, S. 814-15)
Temeli büyük Türk
milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında
akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem
prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde
bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin
adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka
nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili
olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir. 1926
(Atatürk'ün S.D. III, S. 80)
Cumhuriyetimiz
öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir.
Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında
müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. 1923 (Atatürk'ün
S.D. III, S. 71)
Gelecek nesillerin
Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında,
cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını
asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları,
böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte
hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.
Onlar, kolaylıkla
anlayacaklardır ki, çürümüş bir hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden
zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan
bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak mümkün
değildir. 1927 (Nutuk II, S. 831)